tag:blogger.com,1999:blog-22942633.post1106527130117100906..comments2023-10-19T06:43:42.455-07:00Comments on BİRDENBİRE: 8 Mart'ta trajediyi konuştuk.Arzu Pınar http://www.blogger.com/profile/14998873199900586873noreply@blogger.comBlogger4125tag:blogger.com,1999:blog-22942633.post-32649566086420749062012-12-24T12:07:42.477-08:002012-12-24T12:07:42.477-08:00Sonuç olarak Lilith'ten Havva'ya geçiş hik...Sonuç olarak Lilith'ten Havva'ya geçiş hikayesi aslında aşağı barbar, orta barbar ve yukarı barbar dönemlerin medeniyet içinde geleneksel ve yazı biçiminde efsaneleşmiş tarihidir. Çünkü mitolojiler içlerinde toplumların yaşam biçimlerin saklarlar. Önemli olan doğru bakış açısıyla doğru yorumlar yapabilmektir. Daha net olursak, Lilith'ten Havva'ya geçiş anaerkil toplumdan ataerkil topluma geçiş ve ataerkil topluma uygun bir kadın yaratılma hikayesidir. Ve bunun medeniyet içinde oluşmuş inanç sistemlerinin temelleridir.<br /> Buradan da anlaşılıyor ki, aslında kadın kesinlikle Havva olamamıştır. İçlerinde bir yerlerde ve çağımızda hala Lilith'i aramaktadır. Ve bunu son yüzyılda Feminist bir akıma sokarak bu arayışın ancak ilk titreşimlerini atabilmişlerdir. Yine doğru bakış açısına gelirsek anlarız ki, aslında feminizm tam anlamıyla kadını anlatamaz, onu anlamak için en temel köklere inip vahşet çağı ve barbarlık çağını gözler önüne serip ona göre bakmak gerekir.<br /> Bizim de yukarıda yapmaya çalıştığımız tam anlamıyla aslında budur. Kadın aynı barbarlık çağında olduğu gibi totemleri nasıl bilince çıkarıp tanrılaştıkça çağımızda da ancak kendini tarih temelleriyle beraber bilince çıkarabilirse Lilithleşebilecek yani özgürleşebilecektir. İşte o zaman cennetten kovulan Lilith yani kadın tekrar tarihi bilince çıkarmış yeni kuşak erkeklerle beraber yeni bir toplumu yani cenneti kurabilecektir.<br /> İşte o zaman aşkın tanımı yeniden yapılabilir. Ve o aşkın içinde para, pul, mülkiyet, cinsellik ve her türden insanı esir eden hiçbir unsur bulunmaz.<br />http://cevrimbilimi.blogspot.com/2012/11/lilith-den-havva-ya.htmlÇevrim Bilgisihttps://www.blogger.com/profile/12124307477608209588noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-22942633.post-61784538999697997332012-03-09T22:51:50.420-08:002012-03-09T22:51:50.420-08:00Evet, keske indirim yapılmasa. Dialogun olmadığı o...Evet, keske indirim yapılmasa. Dialogun olmadığı ortamlarda hukuk ve teşhir tek çare. Cezalar artırılıp, bu kişiler topluma teşhir edilmeli. Belki korku ve utanç kendilerini tutmalarını sağlayabilir.<br /><br />Vladimir ben de özellikle Türkiye'de çocuk yetişimini hiç beğenmiyorum. Erkek çocukları şişiriliyor, kızlar sindiriliyor.Sonuç çocuk kalmış yetişkinler oluyor.Anlamadığım bu kadar din ağırlıklı bir toplumuz, konu kadına dayak, töre, namus olunca herkes cellat kesilebiliyor, Allah'tan korkmuyor.Arzu Pınar https://www.blogger.com/profile/14998873199900586873noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-22942633.post-17387673877345172192012-03-09T17:02:51.217-08:002012-03-09T17:02:51.217-08:00Ne kadar utanç verici, kadına şiddeti önlemek için...Ne kadar utanç verici, kadına şiddeti önlemek için yasa tasarıları konuşuluyor mecliste... Önlenemiyor çünkü. Namus, haysiyet, erdem diyerek işlenen cinayetlerde "indirim" yapılmasa daha iyi olmaz mı? Daha hayata dair hiçbirşeyin farkında olmayan katillere "namus için öldürdüm" dediği anda namusun tanımını yaptıracaksın aslında. Bakalım namusu nasıl tanımlıyor? Kaleminize sağlık Arzu Hanım. Keşke anlayabilseler...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-22942633.post-77625609588492768192012-03-09T02:11:35.579-08:002012-03-09T02:11:35.579-08:00Çok ağır atıyoruz medeniyet dünyasındaki adımlarım...Çok ağır atıyoruz medeniyet dünyasındaki adımlarımız. Hep suçlu arıyoruz suçlara ceza verirmiş gibi yapıp havanda su dövüyoruz. Kakdına şiddetten bahsediyorum. Nasıl bir adettir karı koca arasına girilmez. Gözgöre göre dövüyor kadını araya girip ayırmaya kalkışıyorsun, kadın kocasından yana çıkıyor. Ayırmıyorsun vicdanın seni rahat bırakmıyor. <br /><br />Erkek çocuklarına prens muamelesi yapılmaktan vazgeçilse keşke. Ve onlar da hayatın minik teferruatlarının ucundan tutmayı öğrenseler, hiç yoktan çaresiz kaldıklarını zannettikleri ilk andan itibaren içlerinden bu kadar büyük vahşeti kusmazlar belki o zaman. Kendi kendine yetebilen insanlar yaratmanın bu işin çözümünde büyük adım olacağını düşüyorum. :(Vladimirhttps://www.blogger.com/profile/04194499922055415291noreply@blogger.com