Doktor Muayenesi
Bugün doktora gittim. Koltuk altımda şişlikten dolayı panik olmuştum. Annemi meme kanserinden kaybetmemden dolayı, çevremden birinci derecede risk altında olduğumu bol miktarda duydum.İnsan birine bunu niye söyler ki? Söyleyen çıksın ya da çıkmasın bu sıralar medyada da bu konuya sıklıkla yer veriliyor.Kadınları bilinçlendirmek için mi, korku salmak için mi bilemiyorum ancak yakalananlara acil şifalar dilerim. Nitekim bugün ''eğer'' diyip kendi kendime düşündüm, hatta son günlerimde ne yapacağımı bile kafamda kurdum ve biraz korktum.
Gittiğim hastanede meme kontrolünü cerrah yapıyordu.Bu durum bile stresimi artırmaya yetti.Ancak şansıma çok iyi bir doktorla karşılaştım.Bana uzun uzun bilgi verdi. 10 kadından birisi yakalanıyormuş. Eğer ailede varsa, ancak birden fazla kişide olursa 7'de bire düşüyormus oran. Ailemde sadece annemde olması, teyzem, anneannem veya diğer akrabalarımda olmaması beni de herkes gibi 10'da birlik risk grubunda tutuyormuş.Kendi kontrolümü nasıl yapacağımı gösterdi, sürekli değil, ayda bir yapmamı önerdi. Eğer her zamanki halinden farklılık varsa, ele mercimek gibi kitleler geliyorsa, ya da memede gamze varsa; durum normal değil. Herşey yolundaysa bile benim yılda bir 400 küsur liralık ultrasonu çektirmem gerekiyor.Mamografiyi de 40 yaşından sonra öneriyor. Korkmamak üzerinde ısrarla durdu; korkuların tetikleyebileceğinden bahsetti Bazı cümlelerimi düzelti.Hastalık demiyor örneğin, bozukluk kelimesini kullanıyor.
Hayatımda ilk kez bu kadar çok konuşan, ben sormadan bile açıklama yapan bir doktorla karşılaştım.Muayene sonucu da olumlu olunca, rahatladım, gittim üstüne saçlarımı kestirdim. Kuaföre nadiren duyduğu bir şeyi söyledim:''İstediğin kadar kesebilirsin.'' Kıyamadı, hala uzun saçlıyım. Ancak eskisi kadar değil.
Kişisel gelişim, daha doğrusu dönüşümle ilgilenen bir arkadaşım göğüsle ilgili sorunları anneyle ilişkilendiriyor. Bugün o da beni düzeltip durdu. Sorun diyorum örneğin, oysa durummuş. Kullandığımız dil, hayata bakışımız, dertleri tasaları içimize atışımız ya da biriktirmeyip çözmemiz ne kadar önemli.Elbette genetik faktörleri kimse yadsımıyor, ancak psikolojimiz, mizacımız özellikle bu tip hastalıklarda çok etkili.Ölüm kalım durumlarında gündelik sorunlar tüm önemini kaybediyor.Kimin ne dediği, o işin olup olmaması, onun başkasını tercih etmesi...Herşey sanki bir başkasının başına gelmiş gibi, sarılıyor insan hayata.Bambaşka biri olmaya hazır, yeter ki bir şans daha verilsin. Verilir ya da verilmez, bilemeyiz. Ancak tam şu anda, gündelik sorunlar tüm önemini yitirse, kimseden hiç bir beklentimiz kalmasa, bizi kıran herkesi ancak öncelikle de kendimizi affetsek; yepyeni biri olup, hayatımıza öyle devam etsek..Aslında başka şansımız yok, sadece kendimize bir şey olmayacağını düşünüyoruz o kadar.
Doktor Muayenesi
Reviewed by Arzu Pınar
on
Şubat 02, 2012
Rating:
12 yorum
çok geçmiş olsun ...
:) tesekkur ederim. bir sey cikmadi.ancak cikanlarla empati kurdum. zor bir durum.
çok şükür. :)
-
hemera
Çok geçmiş olsun. Bu yazıyı yazıp, bize de hatırlatmakta iyi yaptın aslında. Ben sayende unutmadan Şubat ayında bu işi halledeceğim. Teşekkürler ve tekrar geçmiş olsun.
hatirlattigima sevindim :) kontrolleri aksatmamali.
Benzer endişeleri ben de yaşadım şu sıralar, sonuç iyi çıkınca rahatladım. Tüm hastalara şifa diliyorum.
Öncelikle geçmiş olsun arkadaşım...
Onkolojiyi ilgilendiren olaylarda erken teşhis çok önemli. Bu nedenle vakti gelince kontrollerimizi yaptıralım.
Sonunda olumsuz bir şey çıkmadığına sevindim, geçmiş olsun. Endişelenmek, teşhis beklemek çok zor :(
Tesekkurler arkadaslar. Sana da gecmis olsun Ayse.
cok gecmis olsun..ama bu vesileyle o kadar dogru, güzel ve anlam dolu bir yazi yazdin ki..cok tesekkürler Arzu.
sevgiyle ve saglikla kal..:)
ben tesekkur ederim Melange.
geçmiş olsun . sağlıklı nice güzel günlere
Yorum Gönder