İnsan Değişir mi?
İş görüşmelerinde kendimi ve yıllar önce yaptıklarımı anlatmayı pek sevmiyorum. Geçmiş geçmişte kaldı ve ''ben'' demek te çok zor geliyor. Pek çok işin içinde art direktöründen, asistanına ya da o projelerin hayata geçmesini onaylamasa zaten işe başlayamacağımız Genel Müdürler'in de etkisi oluyor. Dolayısıyla ben değil biz söz konusu. Ancak görüşmelerde denileni yapan bir kişi mi; yoksa yaratıcı fikirlerin kaynağı, tüm zorluklara rağmen herşeyi başaran bir cengaver mi olup olmadığınız anlaşılmaya çalışılıyor. Hele bir de işin ucunda köşesinde yer alıp, ''benim projem, ben yaptım, sadece ben ben ben'' diyenler de var ki; ortalık yetenekli adaydan geçilmiyor. Görüşmeleri yapanlar detaylı sorularla sapla samanı ayırmaya çalışıyor belli ki. Bazen o kadar güzel sorular soruyorlar ki; özgeçmiş üzerinden geçmeyip, fikirler ve vizyondan bahsedebiliyoruz. Sorular bende daha önce fark etmediğim açılımlara yol açıp, derinlere indirebiliyor. Geçenlerde de bir görüşmede aynısı oldu. İngilizce konuşuyorduk ve konu ben, nadide başarılarım, çalıştığım şirketler ve eski patronlarımdan sıyrılıp değişime geldi. Ben insanların değişebileceğini söyledim, o da ''minds don't change, actions change.'' diyerek düzeltti. Mind'ı zihin ya da insan olarak çevirirsek; ''insanlar değişmez, haraketleri değişir'' anlamında. İnsan, kişiliği, motivasyonları, özü... Değişmez mi?
Bazı insan kaynakları uzmanlarının da insanın değişmediğini ve geçmişte ne yaptıysa, geleceğinin de o doğrultuda şekilleneceğini düşündüklerine şahit oldum. İşe alımlarda da kararlarını buna göre veriyorlar ve başarısız gördüklerini ya da kurum kültürüne uymayacağnı düşündüklerini eliyorlar. Oysa insanın en önemli, en değerli; hatta kendini hayvanlardan ayıran özelliğinin değişebilme yeteneği olduğunu düşünüyorum.Eskiden insanla hayvan arasındaki farkın iletişimde yattığı söylenirdi. Sonraları hayvanların aralarında iletişim kurdukları hatta tasarım yapabildikleri keşfedildi.Ancak hayvanlar değişmiyordu. Bukelamunların yapabildiği gibi şekilsel bir değişimi kast etmiyorum; özleri, içgüdüleri, hatta hayattaki varoluş sebepleri. Avcı, avcı olarak ölüyor, ceylan da güzel kalarak...
Oysa insanlar? Çevreye uyum amacıyla şekilsel ve imaja yönelik davranışlar değil kast ettiğim, bukelamun insanlar değil. İnsanın özü değişebilir mi? Geçmiş, geleceğini gösterebilir mi? Dürüst bir insan çalamaz mı? Ya da tam tersi hilekar bir insan tamamen bambaşka biri olabilir mi? İrfan sohbetlerinden anladığım kadarıyla o geleneğin üstatları insanın değişebileceğine inanıyorlar. Ancak değişimin 40 yaşına kadar olduğu ve 40'ından sonra insanın öncesinde nasılsa sonrasında da öyle olacağı söyleniyor.
Ben de değişim olasılığına inanıyorum. Ancak bunun görgü kurallarını öğrenmek kadar basit olmadığını, özellikle öz söz konusuysa, büyük şoklar, kelimenin tam anlamıyla yanmalar ve nefse hakimiyet gerektirdiğini düşünüyorum. İnsan durduk yerde değişmiyor.Bir alışkanlığı bile değiştirmek bu kadar zorken, en alışık olduğu şeyi, kendini geride niye bıraksın insan?
İnsan... Cevap bu olmalı. İnsan olabilmek için. Çünkü öncesinin hayvandan hiçbir farkı yok. Kendi olanaklarıyla, algı ve zeka kapasitesiyle, çevreden gördüğü doğru yanlışlarla, yiyerek, içerek, menfaatine iyi geleni severek, diğerlerini sevmeyerek gününü geçiriyor. Görüşmelerde hangi cevapların verilmesi gerektiğini öğreniyor, nezaket kurallarını, iyi görünmeyi vs. Ancak öz baki kalıyor.
İnsan kaynaklarcılar da değişimin zorluğunu bildiklerinden olsa gerek, geçmişine dayanarak adayları eliyorlar çoğu zaman. Oysa gelecek bilinmezler yumağı; her ne kadar eylemler nedenler ve sonuçlar birbiriyle bağlantılıysa da; hayat o kadar gizemli ki, hiç ön görülemeyen faktörlerle evdeki hesap çarşıya uymayabiliyor. Mucizeler, beklenilmedik insanlar tarafından yapılıveriyor. ''Değişmez'' denilen, ''nano kafa, nano mermer'' denilenler bir bakıyorsunuz bambaşka olmuşlar. Dünyada örnekleri var.
Hangi gelecek tahmincisi ya da insan kaynakları uzmanı şu insanların dünyanın en zenginlerinden olacağını, teknolojiyi şekillendireceğini öngörebilir?Microsoft ekibini görüyorsunuz ve sol alt köşedeki çelimsiz çocuk da Bill Gates. Ya da üniversiteyi terk etmiş, gitmiş, bir kaç ay doğuda elma toplamış, sorumsuz, aksi genç Steve Jobs? Dünyanın en güzel markalarından birini yarattı ve adını Apple koydu.Soru şu: Başarılı oldular; evet. Özleri değişti mi?
Bazı insan kaynakları uzmanlarının da insanın değişmediğini ve geçmişte ne yaptıysa, geleceğinin de o doğrultuda şekilleneceğini düşündüklerine şahit oldum. İşe alımlarda da kararlarını buna göre veriyorlar ve başarısız gördüklerini ya da kurum kültürüne uymayacağnı düşündüklerini eliyorlar. Oysa insanın en önemli, en değerli; hatta kendini hayvanlardan ayıran özelliğinin değişebilme yeteneği olduğunu düşünüyorum.Eskiden insanla hayvan arasındaki farkın iletişimde yattığı söylenirdi. Sonraları hayvanların aralarında iletişim kurdukları hatta tasarım yapabildikleri keşfedildi.Ancak hayvanlar değişmiyordu. Bukelamunların yapabildiği gibi şekilsel bir değişimi kast etmiyorum; özleri, içgüdüleri, hatta hayattaki varoluş sebepleri. Avcı, avcı olarak ölüyor, ceylan da güzel kalarak...
Oysa insanlar? Çevreye uyum amacıyla şekilsel ve imaja yönelik davranışlar değil kast ettiğim, bukelamun insanlar değil. İnsanın özü değişebilir mi? Geçmiş, geleceğini gösterebilir mi? Dürüst bir insan çalamaz mı? Ya da tam tersi hilekar bir insan tamamen bambaşka biri olabilir mi? İrfan sohbetlerinden anladığım kadarıyla o geleneğin üstatları insanın değişebileceğine inanıyorlar. Ancak değişimin 40 yaşına kadar olduğu ve 40'ından sonra insanın öncesinde nasılsa sonrasında da öyle olacağı söyleniyor.
Ben de değişim olasılığına inanıyorum. Ancak bunun görgü kurallarını öğrenmek kadar basit olmadığını, özellikle öz söz konusuysa, büyük şoklar, kelimenin tam anlamıyla yanmalar ve nefse hakimiyet gerektirdiğini düşünüyorum. İnsan durduk yerde değişmiyor.Bir alışkanlığı bile değiştirmek bu kadar zorken, en alışık olduğu şeyi, kendini geride niye bıraksın insan?
İnsan... Cevap bu olmalı. İnsan olabilmek için. Çünkü öncesinin hayvandan hiçbir farkı yok. Kendi olanaklarıyla, algı ve zeka kapasitesiyle, çevreden gördüğü doğru yanlışlarla, yiyerek, içerek, menfaatine iyi geleni severek, diğerlerini sevmeyerek gününü geçiriyor. Görüşmelerde hangi cevapların verilmesi gerektiğini öğreniyor, nezaket kurallarını, iyi görünmeyi vs. Ancak öz baki kalıyor.
İnsan kaynaklarcılar da değişimin zorluğunu bildiklerinden olsa gerek, geçmişine dayanarak adayları eliyorlar çoğu zaman. Oysa gelecek bilinmezler yumağı; her ne kadar eylemler nedenler ve sonuçlar birbiriyle bağlantılıysa da; hayat o kadar gizemli ki, hiç ön görülemeyen faktörlerle evdeki hesap çarşıya uymayabiliyor. Mucizeler, beklenilmedik insanlar tarafından yapılıveriyor. ''Değişmez'' denilen, ''nano kafa, nano mermer'' denilenler bir bakıyorsunuz bambaşka olmuşlar. Dünyada örnekleri var.
Hangi gelecek tahmincisi ya da insan kaynakları uzmanı şu insanların dünyanın en zenginlerinden olacağını, teknolojiyi şekillendireceğini öngörebilir?Microsoft ekibini görüyorsunuz ve sol alt köşedeki çelimsiz çocuk da Bill Gates. Ya da üniversiteyi terk etmiş, gitmiş, bir kaç ay doğuda elma toplamış, sorumsuz, aksi genç Steve Jobs? Dünyanın en güzel markalarından birini yarattı ve adını Apple koydu.Soru şu: Başarılı oldular; evet. Özleri değişti mi?
İnsan Değişir mi?
Reviewed by Arzu Pınar
on
Haziran 19, 2012
Rating:
3 yorum
Bugün kursta sizin anlattığınıza yakın düşüncelerle geri döndüm evime.Arsız bir kavganın büyümesini engellemeye çalıştım 300 e yakın kişinin arasında.İnsan arızalı gerçekten bugün buna daha çok inandım.Kursta eğitmen, güçlü yanlar,zayıf yanlar,tehditler ve fırsatlar diye özetledi yaşamı.Arızalı insan fırsatları değerlendirirse (çıkarcılıktan söz etmiyorum)değişebilir belki diye düşünüyorum şimdi.Değişmek zorunda hatta.Yoksa çok umut kırıcı oluyorlar.
Kendisi de ikna olmadıkça değişmesi gerektiğine, neden çaba harcasın ki? Genelde şanssız, ya da çevresindeki herkesin suçlu olduğuna ya da başka şeylere inanabilir. Üstelik en sıkı arızalar, çevrelerini öyle sömürüyorlar ki, gayet iyi durumda olabiliyorlar.
kötü şartlar kötü insanlar yaratır.
Yorum Gönder