Yeni Bir Sayfa

Yıllardır sade bir görünüm ve uzun uzun içimi döktüğüm, pek çok içeriğe sahip Birdenbire'yi biraz yenilemeye karar verdim. Sadece blogu mu aslında pek çok şeyi yeniden şekillendiriyorum bu aralar.


Önce kurumsal hayat, sonra ara verip öğrenci olmak ve arkasından yeniden çalışmak. Ancak bu sefer gece gündüz... İşime yeni ne katabilirim? Nasıl değer yaratabilirim? Alanlarında en iyileri nasıl bir araya getirebilirim? Üstelik ortada daha köklü bir firma, şık bir ofis, büyük bir marka yokken?

Pek çok girişimcinin yolun başında sorduğu bu sorularla geçiyor günlerim ve gecelerim. Açılışımız Eylül'ün ilk haftası olacak. Bu kadar çok kafa patlatmama, son bir kaç yıldır hayat hikayesini okumadığım, röportajlarını dinlemediğim lider kalmamasına rağmen aslında kocaman bir üretim tesisi, ya da uluslararası bir marka yaratmıyorum. Hep içinde olduğum, beni zaman zaman tükenme noktasına getiren, yine de kopamadığım, aslında belki de kimseye olmadığı kadar çok tutkuyla bağlı olduğum meslekte ilerleyeceğim. İletişimde.

Güzel bir kaç kişiyle şimdiden bir araya geldik. Ajansa isim önerileri New York'tan geliyor. Logomuzu Londra'da yaşayan Türk bir arkadaş hazırlayacak. Merkezimiz İstanbul'da olacak. Ve belli mi olur, böyle global başlayıp, dünya markaları yaratılmasına destek olur, İstanbul'u iletişimin merkezi konumuna getiririz.

Büyük ve tatlı hayaller kurmak güzel. Gerçek hayata dönersek te,  ajansa isim hala bulamadık. Önerilerinizi paylaşırsanız, inanılmaz mutlu olurum. Stratejik iletişim danışmanlığı ve etkinlik yönetimi olarak özetleyebilirim işimizi.

Şirketi Eylül başında kuracağımızdan, tanıtım ve potansiyel müşteri ziyaretlerine de başlamadık. Çevremize veya bir şekilde bizimle iletişime geçenlere anlatıyoruz. Ancak bu hafta bile kaç kişiye ''40 yaşındayım'' dediğimi unuttum. ''Siz gençler, hadi bakalım yeni iş kuruyorsunuz. İlerleyin, bakarız.'' diyenlere.

Biz hep girişimcileri, başarılı oldukları zamanlardan tanıyoruz. İşe başladıkları günleri anlatmalarından, pes etmemelerinden algılayabildiğimiz kadarıyla deneyimlerine ortak olmaya çalışıyoruz. Ancak bir sis bulutu ardından. Bir zamanlar işe giriştiler, hevesliydiler, hoop bugünlere geldiler ve gençlere yol gösteriyorlar. Ya da benim gibi 40 yaşındakilere.

Bu arada orta yaşın girişimcilik için geç olduğunu söyleyenler de oldu. Ancak araştırmalara göre, 40 çok doğru bir yaş. Tecrübeyi enerjiyle birleştirebiliyorsunuz.Eğer birisi moralinizi bozabilecek bir şey söylerse mutlaka benimle iletişime geçin. Okuduklarım arasından tezini çürütebilecek çok sağlam kanıtlar bulabilirim.Sanırım bu konuda özel bir yeteneğim var.

Özetle yeni bir yola çıkarken, hem desteklerle karşılaşıyorsunuz; hem de planlayamadığınız gecikmeler olabiliyor.Bu aralar çok yoğunum, kısa kısa notlarla paylaşmaya çalışacağım. Birdenbire bu dönemde girişimci güncesine dönüşebilir.Sis bulutuna gerek yok, fenerleri aldık ele, apaydınlık ilerliyoruz işte.

Fener Alayı...

İlginç bir isim ama Galatasaray Camiası ajansımıza pek sıcak yaklaşmayabilir.

Şablon değiştirirken, linkler, kontak bilgileri de kayboldu.Çok sıkı bir dijital iletişimci de arıyorum. Ancak o ilahi buluşma gerçekleşene,  ben de html'i çözüp, linkleri ekleyene kadar bana aşağıdakiler üzerinden ulaşmanız ricasıyla.

http://about.me/arzupinar

arzupinar@hotmail.com