Mutlu Yıllar

''Güneş olmasaydı, yıldızlara rağmen gece olurdu'' der Herakleitos.

Çok azımız yıldız olabiliyor, bir çoğumuz hayat koşturmacasında bir oradan, bir buraya sürüklenip duruyor. Ama güneş hepimizi aydınlatıyor, ısıtıyor.

Her gün, güneşin doğuşuna sevinirmiş bazı kabileler, bilir miydiniz? Her sabah güneşi tekrar gördüklerinde, bunu kutlarlarmış. Oysa biz, modern insanlar eminizdir güneşin yarın yeniden doğacağından, doğa yasasıdır çünkü bu. Üzerinde fazla düşünmeyiz.

Karanlık akşamlarda, bazen yıldızlar görünmez olur.Ancak bu da fazla endişelendirmez bizi. Şehrin ışıkları uzun zamandır yıldızların parlaklığını gölgelemişti zaten. Gitgide uzayan binalar yakında yıldızlarla iyice aramıza girecek nasılsa.

Ancak eminizdir yıldızlardan, aydan, güneşten. Oradadılar hep. Bir şey olmaz onlara.

Ama kader, bilinmeyen korkutur bizi. Geleceğin neler getireceğini bilmek, mümkünse kötülükleri, talihsizlikleri başımızdan savmak isteriz.Oysa bilmeyiz ki, güneş olmadıkça, herşeyi, herkesi aydınlatacak merkezi güce dönüşmedikçe; hayatın bir karanlık, bir aydınlık olan çalkantılı dönemlerinden kaçış yok. Sonsuza kadar mutluluk masallarda sadece. Diğer yandan en yoğun hüzünler, yaslar da zamanla azalıyor; bir çare bulunuyor. Hayatlarımız bir oradan, bir buraya savrulup gidiyor. Bir yıl bitiyor, bir yenisi başlıyor. Yeni yıl ağacı kuruluyor, süsleniyor, geçip bittiğinde yılbaşı, kaldırılıyor gözden uzakta bir yerlere.

Ama güneş hep doğuyor. Hiç yanıltmıyor bizi. İçimize su serpen, geleceğe dair güven aşılayan bir tek doğa var zaten. Başka herşey kaderin ellerinde oyuncaktan farksız. Ancak biz modern, akıllı insanlar bunun da üstünde fazla durmuyoruz. İçlerine kapandığımız ofislerde, evlerimizde; güneşi her geçen gün daha az görüyoruz. Doğmasına şükretmek de aklımıza gelmiyor.

Plastik çam ağaçlarını yılbaşlarında suni süslerle donatmak yetiyor. Yıldızlara kimin ihtiyacı var? Gerçek çamın kokusuna, cennetin dokunuşuna?

Yeni yıldan benim de dileklerim var. Güneş doğsun her sabah ve ben buna sevineyim masumca. Geceleri özgürce uzanayım kumsala ve tasasızca izleyeyim yıldızları. Doğanın kokusunu içime çekeyim; çamların, yağmurdan sonra toprağın, yaseminlerin ve taze domateslerin. Gerçek insanlar olsun çevremde ve tüm fazlalıklardan, sahteliklerden, kibirden arınayım yeni yılda. Budur benim dileğim.

Yeni yıl sizin de gönlünüzden geçenleri, hayatınıza getirsin. Güneş içinizi hep ısıtsın.