Johnny O'Neal, Robin Williams....Bu hafta harika geçiyor.
Ders programım çok yoğunlaştı, üstüne günlük 3 saat yol da ağır gelmeye başlamıştı. Buradan okula yürüyerek gidip geliyorum. Arkadaşıma ne kadar minnettar olduğuma anlatamam.Bu hafta şehir merkezinde olmanın avantajından oldukça faydalandım.Ödevlere rağmen, hemen her akşam bir de etkinliğe de katıldım.Çünkü gecenin bir vakti, tren beklemek yerine eve yürüyerek gitmek Manhattan'da süper bir lüks.
Pazar gecesi Smalls Bar'da jazz gecesiydi. Johnny O'neil efsanevi bir isim.Her pazar, gece 12.30'da Smalls'da çıkıyor. Ray filminda Art Tatum'u canlandırmıştı. Çok çok yaşlı olmamasına rağmen, sanırım sağlığı bozuk. Çünkü herkes ''sakın kaçırma, belli olmaz saonrası'' dedi. O kadar güzel bir geceydi ki. Smalls'ı zaten seviyorum, ama sanırım ustanın hatrına bir sürü sanatçı da oradaydı. Sırasıyla hepsi sahne aldı. Biz en önde oturduk, müziğin içindeydik. "Aura harikaydı'' derler ya, bu gece anladım nasıl olduğunu. Small'ın sahibi Spike ta piyano çalıyormuş, sanırım beraber gittiğim Italyan arkadaşımla ilgili, biraz çevremizdeymiş gibi geldi. Smalls küçük bir yer ama New York'ta jazzın yaşamasında önemli bir yere sahip. Bazı çevrelere göre Spike tam bir kahraman.
Ertesi gün benim için nostaljikti. Üniversite dönemimizde, Kemancı günlerine gittim Rock of Ages müzikalini izlerken. Adı üstünde rockın altın günlerini konu almışlar. Kostümler, müzikler 90'lardandı. %40 indirimli aldığım bilet için görevli ortalarda olduğunu söylemişti, ama en arkada çıktı. Üstelik gişeden alsam daha da ucuza alabilirmişim. Kendimi kandırılmış hissederken, bana v
erdiği numarada koltuk yerine spot olduğundan dolayı, yeni bir bilet alma hakkım oldu. Önlerde 140 dolarlık yerde. 80 dolara izlemiş oldum. Genel fikrim fena olmadığı yönünde, ama çok etkilendiğimi söyleyemem.
Dünse yine Broadway'de, bu sefer müzikal yerine tiyatroya gittim. Bilin, başrolünde kim oynuyordu? Robin Wiliams. Filmlerini çok severim.Hayranlığım Ölü Ozanlar Derneği ile başladı, diğer filmleriyle devam etti. Bengal Tiger at the Baghdat Zoo'da, kaplani canlandırıyordu Robin Williams. Oyun Irak'ta geçiyor, hayatın anlamını sorguluyor. Ağır ve felsefe hatta mistizmle ilgilenmeyenler konusunu anlayabilirler mi bilmiyorum. Bilet alırken yine şanslıydım. En fazla 90 dolar verebilirdim ve bu fiyata olan yerler 2. balkonda, yani tavana yakın yerlerdeydi. Ama gişedeki adam halimden anlamış olacak, 130 dolarlık yerden bilet verdi. En önlerdeki fiyatlar 250 dolar civarında. Robin Williams farkı olsa gerek.
Johnny Oneil'i dinlemek ve Robin Williams'ı canlı izlemek New York'taki en önemli deneyimlerden oldu. Diyebileceğim tek şey '
'vaav''. Bu cuma, cumartesi ve pazar NYU'da tam gün dersim var. Sonraki haftasonu da öyle.Içim dışım liderlik oldu. Böyle sanatla dengelenmesi çok iyi geliyor. Sırada Southpark'ın yazarlarının müzikali ''The Book of Mormon'' ile Sex and the City'den Mr. Big ile Kiefer Sutherland'in oynadıkları Championship Season var.
Johnny O'Neal, Robin Williams....Bu hafta harika geçiyor.
Reviewed by Arzu Pınar
on
Mart 30, 2011
Rating:
Hiç yorum yok
Yorum Gönder