Hürrem ve Çalışan Hakları

Türkiye'nin en beğenilen dizisinin baş kadın oyuncusu, çalışma şartlarının ağırlığından dolayı, tükenmişlik sendromu ile Berlin'e gitti. Diziye nasıl devam edileceği, Meryem Uzerli'nin geri dönüp dönmeyeceği henüz net değil. Bir çözüm bulunacak, en kötü ihtimalle başka bir oyuncu ile devam edilecektir. Ancak Meryem Uzerli bu role tam olarak oturdu, halk tarafından benimsendi ve sevildi. Dizinin bir parçası olmamasının da, Türkiye'ye geri dönmeme ihtimalinin de sonuçta bizler için bir kayıp olduğu aşikar.

Uzerli'nin durumu Almanlığına bağlandı. Sonuçta biz Türkler öldürücü koşullara alışığız, ne istenirse fekadarca yaparız. İlk dizisiyle bu kadar meşhur olacağına sevineceğine, buldu da bunuyor denildi. Astrolojik olarak incelendi, Y kuşağı yazılarına konu oldu. Uzerli aslında sadece dizi sektörünün değil, çalışma hayatından pek çok kişinin de sesi oldu.


Çok öncesinden çalışma koşullarının ağırlığından bahsetmeye başlamıştı.Ancak söylediklerine önem verilip, çözüm bulunacağına; olduğu gibi devam edildi.

Kanuni'yi canlandıran başrol oyuncusunun kendinden daha yüksek ücret almasından duyduğu rahatsızlığı da dile getirmişti.Hatta tam iki misli olduğu söyleniyor. Diziye ilgiyi hangisinin daha çok çektiği  araştırılabilir. Ancak burada cinsiyet ayrımcılığı da söz konusu. İş dünyasında da erkek ve kadın maaşları arasında mesafeler hala açık.

Burdan çıkarılabilecek derslerden birisi yıldız oyuncuları dinlemek.Bazen sadece yüksek ücret yeterli olmayabilir. Çekip gitme ihtimalleri her zaman mevcut.

Kazan-kazan durumunun yaratılması önemli. Haftada 90 dakika dizi çekmek, daha fazla kazanmak için insanları deli gibi çalıştırmanın geri dönüşü böyle olabiliyor.

Herkese farklı koşullar sunmak, ücretler arasındaki eşitsizlik; ''sen bizim için değerli değilsin, o daha önemli mesajı'' verdiğinden dolayı da rahatsızlık verici.

İş sorumluluğu önemli. Ancak Meryem Uzerli'yi kendi sağlığı ve mutluluğuna verdiği değer için tebrik ediyorum. Dizi sektörüne de, ülkeye de önemli bir ders verdi.