HER LİDER BİR HİKÂYE ANLATICISI
‘‘Hiçbir şey bilmiyorsun Jon Snow.’’
Yedi sezonu geride bırakan Taht Oyunları’ndan meşhur bir replik. Neden bazı diziler veya filmler böylesine ilgi çekerken; bazıları kaybolup, gidiyor? Cevap yüksek bütçeli prodüksiyonlar, gösterişli efektler, oyuncuların yeteneği ya da senaristlerin becerisi kadar basit değil. Bazı hikâyeler tutuyor, bazılarıysa unutulup gidiyor.
İş dünyasında kullanılan hikâyecilik teknikleri, sinema veya edebiyattan farklılık gösterse de; aralarında ortak noktalar da bulunuyor. Hikâyeler, bir amaç etrafında kurgulanıyor. Mesaj bombardımanı altında, dikkati dört bir yana çekilen insanların ilgisini yakalamak ve onları etkilemek isteniyor. Bir kahraman ve karşılaştığı zorlu durum mutlaka var. Gelecek belirsiz, yolda müttefikler olduğu gibi, rakipler veya düşmanlarla da karşılaşılacak.
İşin sihri belirsiz bir gelecek kurgusunda olabilir mi? Biraz gizem katmak ve merak uyandırmak kuşkusuz çok çekici. Ancak insanlar belirsizlikten nefret ediyorlar. Nörobilimci Beau Lotto, gerçeği olduğu gibi görmediğimizi, geçmiş deneyimlerimiz doğrultusunda algıladığımızı söylüyor. * Bildiklerimize tutunmak ve olanlara, geçmişte faydasını gördüğümüz şekilde anlam yüklemek, sahte de olsa güven duygusu oluşturuyor. Ancak bu durumda karşımıza bir sorun çıkıyor: Kontrolümüz dışında ve belirsizliklerle dolu bu dünyada, kendi güvenli alanımızda ne kadar kalabiliriz?
Günümüzün iş dünyasında, belirsizlikle baş edebilmek ve yaratıcı olmak liderlerden beklenen özellikler arasında üst sıralarda yer alıyor. Ancak yaratıcılık, bildiklerimizi geride bıraktığımız zaman başlıyor.
Artık liderler, sadece hiyerarşinin en üst basamaklarında olanlar değil.Yönetim biçimleri değişiyor, organizasyonel yapılar yeniden tasarlanıyor, çeviklik öne çıkıyor. Kendinden beklenenleri karşılayabilen herkes lider olabilir. Bu geçmişi baz alan algılama biçimini yenilemeyi, yaratıcı yaklaşımlar geliştirmeyi, değişime direnç ve bilinmeyen karşısındaki korkuyu yenmekle kalmayıp, insanlara da bu yönde ilham aşılamayı gerektiriyor. Bu zorlu görevde hikâye anlatıcılığının yardımı dokunabilir.
Hikâye anlatıcılığı, liderlerin etkilerini yükseltmekle, insanlara ulaşarak, bağ kurmalarını sağlamakla kalmıyor; yeniliğe açık olmalarını da kolaylaştırıyor. Hayatın içindeki hikâyeleri yakalayabilmek için, bir gözlemci veya anlatıcının perspektifinden objektif bakabilmek, sözlere yüklenen anlamları başkaları açısından da değerlendirmek gerekiyor. Hikâyecilik, sadece bir sunum veya konuşma hazırlarken yardımcı olmuyor; belirsizliği yaratıcılığı ateşleyen bir fitil haline de getiriyor.
‘‘Yeterince insan sahte söz verirse, kelimeler anlamını yitirir.
Geriye cevaplar kalmaz, sadece birbirinden daha iyi yalanlar kalır.’’
Jon Snow repliği, Taht Oyunları, 7. sezon, 7. bölüm, 2017.
* Beau Lotto, ”Belirsiz Zamanlarda Gelişmek”, Dünya Ekonomi Forumu, Davos, 2016.
HER LİDER BİR HİKÂYE ANLATICISI
Reviewed by Arzu Pınar
on
Eylül 09, 2017
Rating:
Hiç yorum yok
Yorum Gönder