KADER HAZIRLIKLI ZİHİNLERİ KAYIRIR




''Ben CEO olduğumdan bu yana, Fortune 500 şirketlerinin %87'si, liste dışı kaldı. Bu şu anlama geliyor; kendine yatırım yapmayan şirketler geride kalıyor. Ben bunun insanlar için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde ülkeler için de...''
John T. Chambers
Cisco CEOS'su

Chambers'ın bu sözünü okuduğumda, CEO olarak atandığı yılı, google'da aradım. Çok eskilere uzanmıyor, benim de iş hayatına başladığım, 1990'ların başına denk geliyor. Yani son 20 yılda, devler liginin onda dokuzu değişmiş. Kodak gibi, dijital dönüşümü yakalamayan firmalar kaybolup giderken; bir kaç genç tarafından, evlerinin garajlarında temelleri atılan şirketler artık en büyükler arasında. Peki biz neredeyiz?

Fortune 500 listesinde yer alan tek Türk şirket Koç Grubu, 463. sırada. Global İnsan Kaynağı indeksinde ise 75. sıradayız. Dünya Ekonomi Forumu tarafından hazırlanan indeskte, 130 ülkeye yer verilmiş. Norveç, Finlandiya ve İsviçre ilk üç sırada. Amerika, Danimarka, Almanya'yla ilerliyor. Sıralamayı ve kritlerleri öğrenmek veya raporu incelemek isterseniz:  Global Human Capital Report 2017

Bu verileri, dillere fazlasıyla pelesenk olmuş, olumsuz söylemlere bir katkı da benden gelsin niyetiyle paylaşmıyorum. Ne kendimizi yerden yere vurmalı, ne de gerçeklerden kopmalıyız. Durumu açık bir şekilde görerek, halimizin pek de içler açıcı olmadığını kabul ederek, ipin ucunu kaybetmemek için, çok ve planlı çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Chambers'ın sözlerine kim karşı çıkabilir ki? Elbette ki zamanın ruhunu yakalayamayan, kendine yatırım yapmayan ve yenilenemeyenler küçülecek, hatta kaybolacaklar. Çalışanlar, şirketler, hatta ülkeler...

Biz zamanın ruhunu ne kadar yakaladık? Ben asıl bunun üzerinde durmak istiyorum. Tüketici olarak, iPhone 8 satın almaktan bahsetmiyorum, iPphone'u tasarlamayı kast ediyorum. Sorumluluğu iktidara, eğitim sistemine, kendimizin dışında herkes ve herşeye atmak işin kolayı. Oysa tüm bu sistemler de sonuçta, her birimizin ortak yaratımı değil mi?

Bizi biz yapan değerler, davranış kodlarımız, zihin yapımız, insanlığımız ne ne durumda? İnsanın evrim sürecinde, herşey teknoloji demek değil. Anlam arayışımız, hayat hızla akıp, giderken de sürüyor. Medeniyet insanlıkla, sanat ve doğaya verilen önemle de ölçülüyor. Kuzey Avrupa ülkelerindeki kapanan hapishaneler örnek gösteriliyor, çünkü suç oranları azalıyor. Kadınlar, parklarda özgürce dolaşabiliyor, metroda güvenle seyahat edebiliyorlar. ''Amerika'daki melek yatırımcılar, destekler burada var da; biz mi, hadi garaj da yok, evin salonunda inovasyon yapmadık'' diyebiliriz belki. Ancak insanlık yolunda bizi gelişmekten alıkoyan nedir?

Yeni döneme ne kadar hazırız? Yakında yapay zeka ve robotlar, çalışanların yerini alabilir. Akıllı üretim çağına girdiğimizin çoğumuz farkında. Ancak kendimizi yeni çağda ihtiyaç duyulacak niteliklerle donatıyor muyuz? Yoksa ikame edilmeyi mi bekliyor muyuz?
Pasteur'un dediği gibi; kader hazırlıklı zihinleri kayırır. Eğer sorumluluğu, hemen bugün üstlenmezsek, işin başa düştüğü bilinci yerine, olan biteni izlemekle yetinirsek, Fortune 500'ün %90'ına acımayan kader, kim bilir bize ne yapar?


KADER HAZIRLIKLI ZİHİNLERİ KAYIRIR KADER HAZIRLIKLI ZİHİNLERİ KAYIRIR Reviewed by Arzu Pınar on Eylül 26, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok