New York'tan Bir Arkadaşı Ugurlamak...

Bir kac yıl once birlikte bir projede gorev aldıgımız bir arkadasımla dolaştık New York sokaklarında. Iş nedeniyle iki aylıgına gelmişti. Resmi toplantı salonlarından aşina bir yuzun, bir jazz barda, otantik bir restaurantta, parkta, sokaklarda hayat bulmasını seviyorum. Herkesle olmuyor paylaşım, kimisiyle sohbet gündelik olayların, yüzeysel yorumların dısına cıkmıyor. Bir iki gorüsmeden sonra kopuyor insan. Kimisiyle de anılar, umutlar, dertler, duygular paylaşılıyor, arkadaş olunuyor.Bizde de boyle oldu. Once yemek ısmarlamasındaki comertligi dikkatimi cekti. Culsuz bir durusum var da acıdı mı diye düsünmüştüm. Ne de olsa yine calışmadıgım ve para kazanmadıgım bir donemdeydim.Herhalde ondan ''ben ısmarlayayım'' demişti cıktıgımız ilk yemekte.Manhattan'da yemek cok pahalı. Normal maaşla calışanlar icin guzel bir jest ısmarlamak. Etiyopya restaurantına gitmistik ilk olarak. Borekleri bizimkilere benziyor; et yemekleri farklı. Bir de herşey elle yeniyor Etiyopya restaurantlarında. Sosyal bir ortamdasınız; masa basında oturuyorsunuz ve yemeklere elle dalıyorsunuz, kesinlikle degişik bir deneyim.Tavsiye ederim.

Ikinci olarak dikkatimi ceken ısrarla tanıdıgı herkese hediye almaya calışmasıydı. Bana eski zamanlarımı hatırlattı, bir zamanlar kendimden once başkalarını dusunurdum hep. Hediyeler, kendisine verilen siparişlerle New York - Ankara hattında faaliyet gosteren Noel Anne gibiydi. Bu durum New York'taki son gununde tum valizleri zorlukla kapattıktan sonra, son siparişler ve hediyeler icin Birlesmis Milletler Binasi'na gitmesiyle devam etti. Buradaki fotograf sergileri de, hediyelikler de cok guzel. Ben de onunla birlikte kısa bir süre dolaştım ama daha sonra tekrar gitmeyi ve rehberli bir tura katılmayi dusunuyorum.

Onu yolcu ederken bana cok teşekkür etti, burada yalnız kalmadıgı icin. Gerek yoktu aslında, hic bir şey yapmadim sonucta.Birlikte eglendik, buradaki arkadaslarımla tanıstırdım.New York'un gece hayatının farklı yüzlerini gordük birlikte.Upuzun limuzinler, ev partileri, clublar, müzisyenlerin müthiş yetenekli oldugu el kadar barlar, Broadway muzikalleri vs... Clubları yaş itibariyle gecmisim, en fazla bir saat sonra yoruluyorum, kücük bir yerde canlı müzik dinlemeyi daha cok seviyorum. Müzikaller muhtesem. Limuzinlerse sanıldıgı kadar pahalı degil, hele bir de bizim gibi icine 10-15 kişi dolup, ücreti de bolüşünce karşılanabilir bir rakam...Yalnız şoforlerin hic acıması yok, bir dakika gecirin hemen ikinci saat ücretini istiyorlar. O yüzden kapıda bekletmemeli, yolu da iyi hesaplamalı New York'ta.

New York'ta dogmamış, ancak hayatlarının bir doneminde buraya gelip yerleşen insanların genellikle aynı seyden sikayet ettikleri dikkatimi cekti.Burada dostlugun olmamasından dertliler, ciddi anlamda yalnızlık cekiyorlar. Nitekim arkadasımin evini kiraladıgı ev sahibi de Perulu bir kadındı, o da aynı şeylerden bahsetti.Kocası Amerikalıymış ve 28 yıl once buraya yerleşmiş, ama hala alışamamış.''Peru'da herkes birbiriyle konuşur, aileler geniştir.Burada birisini arayıp, cagırsan once programıma bakmalıyım diyor'' diye anlattı; anahtarı alıp, evi kontol edip, depozitoyu geri odemeye geldiginde.Kocasıyla birlikte burada ikili bir hayat suruyordu belli ki.Dışa acılmayan, dostlarla zenginleşmeyen.

Evsahibi sonra dolapta askılar tam mı diye tek tek saydı, caydanlıga yandı gerekcesiyle 60 dolar isteyip, depozitodan dustu. Biz goremedik herhangi bir hasar, kızdık ama belli etmedik. Evde kalan bir sürü temizlik malzemelerinin ve daha baska şeylerin parasını istemek te, caydanlıgı almak ta aklımıza gelmedi. Arkadasım bir de üstüne üstlük kadına, evin anahtarına takmıs oldugu cok hoş, nazar boncuklu anahtarlıgı hediye ettiginde, mizacındaki iyilik yine dikkatimi cekti.Ben vermezdim.

Kotülük, kabalık veya haksızlıkla karsılaştıgım durumlarda ya da art niyet fark ettigimde tepkimi belli ediyorum. Eskiden yapamazd1m ama degiştim simdi de duramıyorum.Bazen acık acık konuşuyor, bazen de karşımdakinin neyi kaybettigini asla bilemeyecegi şekilde karşılık veriyorum. Ornegin limuzinde, saati doldugunda, daha gidecegimiz yere varmadan arabayı durduran ''paramı hemen odeyin, hemen cıkın arabadan'' diye tutturan şofore; arabadaki hic bir ickiyi yar etmedim gecen aksam. Elbette hizmetinin karşılıgını almalı, ama kabaydı adamın davranışı. Iyi bir cluba elimde ici icki dolu torbalarla girmeyi goze aldıracak kadar. Limuzinlerin icine dışarıdan yemek, icki vs. getirebiliyorsunuz.Bir dogumgünü partisinden cıkmış, cluba gidiyorduk ve şofor o kadar kaba olmasaydı partiden arda kalan, sürüsüyle pahalı icki de arabasında kalacaktı o aksam.

Ama evden cıkarken boşluguma geldi.Parasını fazlasıyla odedigi caydanlıgı aldırabilirdim mesela. Belki de arkadaşım gidiyor diye uzgundum, ondan dusunemedim.

Valizleri taksiye konulurken, ugurlama anında birlikte güzel zaman gecirdigimizi düşündum.Surekli birlikteydik. Burada ciddi bir sorun yalnızlık.Tek başına şehri dolasmak cok ta zevkli degil. Ama Allah'ın arkadaşım gibilerini hic bir yerde yalnız bırakmayacagını duşundum. Comertlik, iyilik karşılıgını bulur. Somurenler de cıkar karşınıza, ama yalnızlık ceza olmaz, yeteri kadar olur hayatta, ic huzurunuz olur.Bilmedigimiz ne hediyeleri vardır belki de.Maddeye sıkı sıkı sarılmakla ilgili olabilir mi koca bir toplumda yalnız kalmak? Ev sahibi de hak ettigi yaşamı suruyordur, kimbilir. Soylenip duracagına, ''herkes şoyle boyle'' diyecegine, donup kendine bakmak, kendinle yüzleşmek gerekmez mi? Belki de seninle olmayı tercih etmiyorlardır, dimi ya?


Not 1: Imla yanlısları icin ozur dilerim.Baska bir bilgisayar kullanıyorum, Turkce harfleri uyarlayamadım. Gordugum yerde duzeltsem de, yine de tam olmadı.

Not 2: Fotografla ilgili olarak facebookta bir arkadasım Sex and City i hatırlattıgını yazmıstı. Bana da o film hep bir suru valizle seyahati anımsatır.
New York'tan Bir Arkadaşı Ugurlamak... New York'tan Bir Arkadaşı Ugurlamak... Reviewed by Arzu Pınar on Aralık 13, 2010 Rating: 5

4 yorum

beenmaya dedi ki...

öyle galiba, her davranış şekli br zaman bir yerde bir şekilde mutlaka karşılığını buluyor. nasılsan, nasıl olursan sana çok da uzak olmayan davranışlarla karşılaşıyorsun genelde...

p.s: iyi olduğunu hissediyorum satır aralarından ve seviniyorum.

Arzu Pınar dedi ki...

evet kesinlikle. en basitiyle insanlar seni gozlemiyor ve guzel davranislarla yakin hissediyor.herkesten sikayet edenlerin sorunun kendilerinde oldugunu hissediyorum.

:) iyiyim, tesekkur ederim. burasi madde odakli olsa da, tum dunyadan insanlarin birarada oldugu kocaman bir yer.farkli kulturleri tanimaya calisiyorum.

sufi dedi ki...

Arzu kızı demek ki gurbetlere gitmiş, ben de "seni tekrar aramızda görmek ne güzel" diye yorumuna cevap yazıyorum.Ollsun dünyanın hangi ucuna gidersen git yine de aramızda ve gönlümüzde kal ve mutlu ol dilerim sevgilerimle.Tontini

Arzu Pınar dedi ki...

:) mayista donecegim insallah.gurbetin en guzel yani donecegini bilmek olsa gerek.