Yaşasın New York Restaurant Haftası




New York'ta ''restaurant haftası'' bu hafta. Bu organizasyona dahil olan tüm restaurantlarda; öğle yemeklerine 25, akşam yemeklerine de 35$ fiks menu fiyatı uygulanıyor. Fırsat bu fırsat, 100 dolardan aşağıya çıkamayacağımız restaurantları deniyorum ben de.

New York yeme kültürü açısından çok zengin. 100 yıl da kalsam, gidemediğim bir çok yer kalır herhalde.Bizde, özellikle son yıllarda çok şık mekanlar açılsa da, dünyanın en iyi restaurantları listesine giren bir tek yerimiz yok bildiğim kadarıyla. Burada çeşitli mutfakları denemek te, gurme yemekleri yemek te, şık mekanlarda birbirinden güzel insanları görmek te gündelik hayatın bir parçası. Çok pahalı, orası ayrı.

Bugün Tribeca'da, Robert de Niro'nun ortağı olduğu Japon restaurantı Nobu'ya gittik Italyan bir arkadaşım Christina'yla birlikte.Yemek te, ortam da iyiydi.Mehmet Yaşin'in Nobu'yu ve suşilerini tavsiye ettiği yazısını okuduğumdan dolayı suşi yesem de, Japon mutfağı aslında çok zengin.Balığın yanı sıra et ve tavuk yemekleri de var. Hiç beklemezdim ama mantar salatası çok lezzetliydi örneğin.Arkadaşım balık sipariş verdi, biraz tattım, balığı da kesinlikle tavsiye ederim.

Christina ile yaklaşık bir aydır tanışıyoruz, ara ara sohbet ediyoruz.Ancak bugün Pippa Bacca'nın arkadaşı olduğunu öğrendim. Hangi ülkelere gitmek istediğimizden bahsediyorduk.''Tek başına seyahat etmeyi sevdiğini'' söylediğinde, onu Meksika gibi ülkelerin tehlikeli olduğuna ikna etmeye çalıştım. ''Istanbul'da sorun yaşamazsın, ben varım'' derken konu Pippa Bacca'ya geldi.Barış için Israil'e doğru yola çıkan Italyan sanatçı, Gebze'de tecavüz edilip, öldürülmüştü.Arkadaşıymış Pippa Bacca.Christina bunun sadece bizim ülkeye özel olmadığını, dünyanın her yerinde olabileceğini söyledi. Ilk fırsatta Istanbul'a gelmek istiyor.Onu takdir ettim, kolaylıkla ''ne geri memleket'' diyebilirdi.Yüksek anlayışa sahip.Pippa Bacca'nın ailesi ve erkek arkadaşı da bir kere olsun Türkler'i suçlamamıştı.

Picca Bacca'nın katili müebbet hapis cezası aldı.Evrensel bir projedeki bir sanatçının öldürülmesiyle tüm dünyaya rezil olmamızdan ve konunun medyaya yansımasından dolayı mı; yoksa bu vakalarda herkese bu ceza mı veriliyor bilmiyorum. Bu konudaki cezaların her zaman ağır olmasını ve kadınların ülkemizde de güvenlik içinde dolaşabilmelerini dilerim.

New York' ilk geldiğimde, özellikle ev ararken, tanımadığım insanlarla görüşüp, evlere girince çekinmiştim iyice. Neyse ki o süreci kazasız belasız atlattık. Burada ev arkadaşının erkek olması da çok doğal karşılanıyor. Ben Türk kafasıyla ''eve sarhoş gelir, sapık çıkar'' gibi bilimum konulara takılsam da, insanların genelde gözünü korkutmuyor bu gibi olasılıklar. Yine başlarda hava karardığında, sokaklarda yürürken de, metroda beklerken de çok korkmuştum. Ettiğim duaları ben biliyorum. Ama artık rahatladım, korkularım geçti. Harlem'e gitmiyorum pek, her ne kadar tehlikeli olmadığını söyleseler de.

Olumsuz konuları düşünmek istemiyorum. Ingilizceyi geliştirip, güzel yemekler yemeye devam. Yarın da Koreli arkadaşım Chloe ile Fransız restaurantına gideceğiz. O da normalde sıkı pahalı; Les Halles.Nobu'dan çok memnun kaldım.Içeride Japon restaurantında olduğunuzu anlıyorsunuz.Sade, abartıya kaçmayan bir dekorasyonu var.Servisi de kusursuz.

Foto: Nobu Restaurant, 105 Hudson St. Tribeca (kesinlikle tavsiye ederim.)

Yaşasın New York Restaurant Haftası Yaşasın New York Restaurant Haftası Reviewed by Arzu Pınar on Şubat 01, 2011 Rating: 5

4 yorum

Vladimir dedi ki...

OO süper bir damak serüveni olac ak desene. Fransız mutfağı izlenimlerini şimdiden merakla bekliyorum :)

Adsız dedi ki...

hadi biz de gidip tertoranların önünde eylem yapalım,biz de istiyoruz diye
(sessiz teyyare neval )

Adsız dedi ki...

tabiki restoran.tertoran da nesi ?

Arzu Pınar dedi ki...

:) annemin patetesli biftegi geldi fransiz restauraninda. cok lezzetliydi, tam ev yemegi havasinda.

yapin valla. ya da benim gibi isi gucu birakip, biriktirilmis paralarla baska memleketlerde, restaurantlarida deneyebilirsiniz.sonrasini dusunmeden, guvence aramadan.