Sağlık Için

Doktor olmadığım için sağlıkla ilgili yazmamın ne derece doğru olduğunu başta bilemedim. Sonra hayatı boyunca kalp, kanser gibi ciddi hastalıklarla boğuşan annemle ilgili, tanıdığım herkese anlattığım bazı anıları sizlerle de paylaşmak istedim. Ben ilkokuldayken hastalanmıştı annem. Doktorlar en fazla üç-beş yıl yaşayabileceğini söylüyorlardı. Yirmi yıl yaşadı. Bunda ''yakında öleceksin'' diyen doktorlara inanmaması ve sanırım benim onsuz yapamayacağımı düşünerek yaşama iyice tutunmasının etkisi vardır. Kalp krizi geçirdiği ve ameliyat zamanları dışında evde bir gün bile hasta psikolojisinin yaşandığını hatırlamıyorum. Her gün onlarca ilaç alması gerekiyordu ama ilaçları göz önünde tutmazdı. Haftasonları pijamalarıyla evde dolanan bir ben olurdum. Annem hep saçları yapılı, manikürlü ve şık olurdu. Hayattan hiç kopmadı.

Moralin iyileşme sürecindeki önemini herkes biliyor. Ancak ''hadi şimdi moralim yükselsin'' demekle olmuyor. Özellikle canınız yanarken, yakınlarınız sizin için üzülürken, korkarken...Hasta değilmiş gibi yapmak ta, sadece rolse kendinizle başbaşa kaldığınızda, kafanızdaki binbir düşünceyi, evhamı engelleyemiyor. Peki şuna ne dersiniz? Durumu objektif olarak ele almak, duyguları karıştırmamak, en önemlisi çevreyi işin işine katmamak.

Iyileşme sürecinde ilk adım:

- Hastalığın teşhisi, doktorlarla birlikte tedavi sürecine başlanması

Bu adımda ahlara, vahlara kapılmadan, durum ne kadar ciddi olursa olsun bedeni sanki bir makinenin bir parçası bozulmuş ta onarılacakmış gibi ele alıp, soğukkanlı kalmak gerekiyor.

- Hastalığa yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması

Hastalığın nedeni her zaman bulaşıcı bir virüs olmayabiliyor. Ancak zehirli ortamlar, kişiler, kendi hastalıklı tutumlarımız...Hepsinin değişmesi gerekiyor. Komşunuz her gün size dert yanıyor ve sizin iyi bir insan olarak onu dinlemesi mi gerekiyor? Dinlemeyin. Hep ezildiğinizi, hakkınızın yenildiğini mi düşünüyorsunuz, düşünmeyin. Olayları değiştiremeyebilirsiniz ancak siz düşündükçe, hayatınızın parçasılar. Dün kadar canlılar. Onlara hayat veren sizsiniz. Bu dönemde diğerlerini beslemek, desteklemek gibi bir lüksünüz yok. Öncelikle iyileşmelisiniz. Enerjinizi kendi kendinizi yemek için harcamayın.

- Mutluluk
Sizi mutlu eden neyse onu yapın.Hiçbirşey yapmaya gücünüz kalmamış ta olabilir.Karşınıza içinizi açan bir resim koyun, güzel müzikler dinleyin, güzel günleri hatırlatan kokuları hayatınıza katın. Beyinde koku ve anıları yöneten yer aynı. Geçende bir plastik kokusu, küçükken ailemle geçirdiğim güzel deniz tatillerini hatırlatıp gülümsetti beni mesela. Plastik kokusu sevmek için değişik bir seçim ancak bana Nivea deniz topumu hatırlattı.Hani şu lacivert-beyaz, sizin de var mıydı?
- Hastalığın lugattan çıkması
Bu bir makinenin onarım süreci. O kadar. Sizinle ilgilenmek isteyen herkes sağlık durumunuzu soracak, konu hastalıklara, felaketlere, ölümlere saplanıp kalacak. Bu durumda hastalığı nasıl geçirmeyi düşünüyorsunuz?Hayatınızın bir parçası olup, kalır. Sahte kimliğin bir parçası. Güne ilaçlarla başlamak, yüz yıkamak kadar doğal; herkesin sizinle ilgilenmesi, sizin için üzülmesi için bir neden.Dikkatli olun. Hastalığı hayatınızın, kimliğinizin bir parçası yapmayın.Anlatacak başka konularınız olsun.
- Kimseler bilmesin
En yakınlarınızın durumu bilmeleri normal. Ancak onlardan da konuşmamalarını rica edebilirsiniz. Bunun dışında komşular, iş arkadaşları da dahil olmak üzere kimseye söylememek, çevrenizin size sürekli konuyu hatırlatmasını da engelleyebilir. Eğer sözlerden etkilenmeyecek kadar kendine hakim, tam bir savaşçıysanız sorun yok. Ancak değilseniz, bedeniniz iyileşirken, en büyük yardımcınız zihniniz olacak. Zihnin de sağlığa odaklanması gerekiyor, hastalığa değil.


- Teslimiyet
Yaşama sıkı sıkı tutunun. Tedavi için yapabileceğiniz her şeyi yapın ve kontrolu bırakın. Anı kaçırmamanızı sağlayacak tek şey teslimiyet. Iç rahatlığı, huzur. Hayatın hepimize sundukları var; ne kadar, ne kadar süre, nasıl? Hiç birini bilemiyoruz. Sunulanları şükranla kabul edelim.Herşey çok güzel.

Esenlikler ve sağlık dilerim.
Sağlık Için Sağlık Için Reviewed by Arzu Pınar on Eylül 03, 2011 Rating: 5

5 yorum

tutsak dedi ki...

Evet her şey çok güzel.
Her şey yerli yerinde ve olması gerektiği gibi oluyor.
Ve yaşadığım her şey benim temizlenmeme arınmama yarıyor...
Sevgiler

Sinan Toydaş dedi ki...

Çoook doyurucu bir yazı olmuş Arzucum...

Arzu Pınar dedi ki...

:) tesekkurler.

Adsız dedi ki...

bu bahsettikleriniz tıp kitaplarında var mı bilmiyorum ama varsa da eminim bundan da eksik şeyler değildir. çok güzel bi yazı olmuş, içinde kader ve samimiyet de çok güzel vurgulanmış etkilendim doğrusu. paylaşımız içn teşekkürler.

anneniz içinde rahmet dilerim.

Arzu Pınar dedi ki...

:) ben tesekkur ederim.