Girişimci Güncesi; Pazar

Girişimci ve işinizi kurduğunuz ilk yılın içindeyseniz, Pazar günü kendinizi evde kalabilip, çalışacağınız için şanslı bulurken yakalayabilirsiniz. İstanbul'un dört bir tarafını turlayacağınız, görüşmelerle geçmeyen bir günde, yeni bir projeye odaklanabilir ve üstünde sakin sakin çalışabilirsiniz. Nitekim bugünün ürünü de, bir süredir içinde olduğum siyasal iletişim çalışmalarını, kampanya yönetimi formatına döndürmek oldu. Ana hatları tamam. Çok yakında Türkiye'de bir örneği olmayan profesyonellikle; (kullandığımız yazılım, siyasal iletişimde tecrübeli ekip) tanıtımına da başlayabiliriz. İlgi görür, görmez bilmiyorum. Bazen kendimi akıntıya karşı yüzen balıklar gibi hissediyorum. Üç cins balık var bunu yapan dünyada: Somon, Koi ve İnci Kefali. Koi Japonların, çok estetik bulduğum bir balık türü. Kökenine indiğimizde, sazandan türemiş. Girişimciliğin ilk yılının çeşitli sazanlıklarla geçmesinden dolayı belki de, kendimi bu balık türüne yakın hissediyorum.

Kurumsal hayattan gelenler için, belirsizliği yönetmek başta kolay olmuyor. Ayrıca çok değerli olan zaman ve enerjinizi kime ve hangi alanlara harcayacağınızı anlamak da öyle. Görüşmelere çağrılıyorsunuz, projelerinizi ve fikirlerinizi hevesle paylaşıyorsunuz. Hatta işbirliğinde anlaştıktan sonra, strateji sunuyor ve akşamına başka bir ajansla ilerleneceğini bile öğrenebiliyorsunuz. İnsanların sizden faydalanıp, karşılığını hiç veya minimumda vermeye çalışmaları moral bozabiliyor. Ancak ilk günlerinizde yanınızda olan, size güvenen, emeğinizin karşılığını veren müşterilerinizin ne kadar değerli olduklarını anlamanızı da sağlıyor.

Hayatımda hiç para odaklı olmamıştım. Çok ciddi maddi sıkıntılar yaşamamış olmamdan olabilir. Mesleğimi seviyorum, güzel işlerin de geri dönüşü zaten olur düşüncesindeydim. Ancak girişimci olmak size paranın değerini de öğretiyor. Sadece yapmanız gereken ödemeler değil; arkanızda duran kapı gibi markalar, oturmuş sistemlere sahip kurumlar, fikirlerine danışabileceğiniz, daha da önemlisi güvendiğiniz yöneticileriniz olmadan; iş anlaşmaları yapmanın, ödemelerinizi alabilmenin zorluklarını yaşamanızdan dolayı olabilir. Para hedef değil, ölçü olarak algılandığında güzel.Adaletin, karşılığını ödemenin, emeğe saygının ölçütü.

Ancak herkes böyle düşünmüyor ve insanı kendini akıntıya karşı yüzer gibi hissettiriyor. Koi'nin başarıyı sembolize ettiğine şaşmamalı.Çünkü zorlanmadan, güçlenmiyor insan. Bundan dolayı güç, başarı Aslan, Jaguar gibi etobur hayvanları çağrıştırsa da ilk olarak; bizim güzel sazanlarımız da es geçilmemiş.Hayatın zorluklarıyla mücadele etmenin, azmin, cesaretin ve başarının simgesi olmuş Koi balıkları.

Girişimciler için de bir sembol seçecek olsak; önerim akıntıya karşı yüzen balıklar olurdu.